Osman Özköylü, "hedefi" olan takım çalıştırmak istiyor

Futbolculuk periyodunda uzun mühlet Trabzonspor forması giyen, teknik adamlık periyodunda ise bilhassa TFF 1. Lig’deki ekiplerle aldığı başarılı sonuçlarla dikkati çeken Osman Özköylü, AA muhabirinin sorularını cevapladı..

Osman Özköylü, bir teknik adam olarak Türkiye’de istikrar zahmeti çektiklerini belirterek, “Maalesef kulüp yapıları teknik yönetici istikrarını sağlamaya müsait değil. Kulüplerde maalesef çabuk idare değişiklikleri de oluyor yahut kulüple planlarınız örtüşmeyebiliyor. Siz ne kadar başarılı olursanız olun iki tarafın gayeleri örtüşmüyorsa ayrılıklar kaçınılmaz oluyor. Bizim üzere hocaların istikrarlı çalışmayla kadrolarını çok iyi noktalara getireceğine inanıyorum.” dedi.

Son olarak Boluspor’u çalıştıran 49 yaşındaki teknik adam, şu an bir kadroda vazife almamalarına karşın grubuyla kendilerini daima geliştirdiklerini vurgulayarak, maksatlarıyla ilgili şunları kaydetti:

“Benim çalıştıracağım kulübün kesinlikle gayesi olması gerekiyor. Hakikat bir planının olması lazım. Günü kurtaracak bir kulüp benim için pek cazip değil. İstikrar çok kıymetli. Dönem ortasında grup aldığınızda o kadrosu siz kurmuş olmuyorsunuz. Dönem başı o ekibi siz kursanız, hazırlıkları bir arada geçirseniz, oyuncuları kendi sisteminize nazaran alsanız her şey daha farklı olur. Dönem ortası grup alındığında muhakkak sıkıntılarla karşılaşılıyor ve vakit gerekiyor. Bu vakti her kulüp vermiyor, bir an evvel sonuç alınsın ister. Benim önüme artık bir ekip gelecekse muhakkak kriterlerim olacak. İnşallah bu türlü bir ekiple anlaşırız.”

Osmanlıspor’un 2018-2019 döneminde 12. haftada başına geçtiğini ve 12 haftada başkanla olan 18 puanı kapattıklarını hatırlatan Özköylü, “O ekibi da dönem ortasında aldık lakin burada oyuncularla bağlantı çok değerliydi. Gerçek planlama ve stratejiyle oyunculara sistemimizi kabul ettirdik. Osmanlıspor’da 12 haftada 18 puanı kapatıp 11 galibiyet, 1 beraberlik alarak başkan olduk. Bunu yapmak çok büyük muvaffakiyet, hakikaten iyi irdelenmesi gereken bir performans.. Demek ki özel bir şey yapmışız. Aslında birçok kadromuzda bunu yaptık, şampiyonluklar kazandık.” tabirlerini kullandı.

“Benim ekibim atak oynar, göze beğenilen gelen futbol oynar”

Osman Özköylü, çalıştırdığı ekiplerdeki futbol ideolojisinin her vakit atağa dönük ve göze güzel gelen bir oyun anlayışı olduğunu lisana getirdi.

Günümüz futbolunun bütün özelliklerini yakından takip ettiklerini vurgulayan Özköylü, “Benim kadrom atak oynar, göze güzel gelen futbol oynar. Hamleye yönelik, total futbolun bütün gerekliliklerinin yapıldığı bir oyun oynamak benim adıma çok kıymetli. Ben mümkün olduğunca kendi kalemden uzak, rakip yarı alanda futbolu oynamayı benimsedim. Topa hakim olanın, oyunu domine edenin benim grubum olmasını isterim. Hem oynayanın hem de izleyenin keyif aldığı bir futbol tercih ediyorum. Bizim de grubumuzla kendimize nazaran bir sistemimiz var. Bu sistem bize muvaffakiyetler, şampiyonluklar getirdi.” diye konuştu.

“Avrupa’daki teknik adamlarla eğitim farkımız var”

Osman Özköylü, Türk teknik adamların Avrupa’daki meslektaşlarıyla önemli bir eğitim farkının olduğunu vurguladı.

Türkiye’de kısa müddette antrenör lisansına sahip olunduğunu aktaran Özköylü, kelamlarına şöyle devam etti:

“Leipzig’de Julian Nagelsmann 33 yaşında. O adam oraya gelene kadar nasıl eğitimden geçtiğini biliyor musunuz? Bu adama güvenen bir kulüp yapısı var. Muvaffakiyetin istikrarla geleceğine inanan bir yapı da var. Bizdeki antrenör eğitimi açıkçası çok yetersiz. Gittiğimiz kurslarda hocalarımız bizlere iyi şeyler vermeye çalışıyor ancak toplamda 40 günlük bir eğitimimiz var. O adamlar 1 sene boyunca okula masraf üzere haftanın 5 günü eğitim alıyor. Avrupa’da bir teknik adamı çabucak büyük ekibin başına mı geçiriyorlar, hayır. Altyapıda vazife veriyorlar. Nagelsmann, Guardiola, Zidane daima bu türlü geldi. Biz daha elinde yalnızca B diploması olan birine Muhteşem Lig kadrosu teslim ediyoruz. Bu, vazifesi verdiğiniz hocaya da büyük bir yük. Bu tecrübeyi yaşamamış birine bu sorumluluk verilemez. Altyapıda misyon yapmaları ya da yardımı antrenörlük tecrübesi yaşamaları çok değerli. Birçok bu türlü hoca 4-5 hafta sonra gönderiliyor. Eğitimimiz kâfi değil, sonrasında kalfalığa geliş süreci de yetersiz.”

Osman Özköylü, bir kulübün tıpkı dönem içinde en fazla iki teknik adamla çalışabilmesi gerektiğini savunarak, “Bence kulüplere de teknik adam çalıştırma sonu gelmeli. O vakit seçeceği teknik adamı da iyi araştırırlar. Bunu bu biçimde yapılması kulüp ismine da çok gerçek olur.” dedi.

“Hiç orta verilmeyecek olması biz teknik adamları huzursuz ediyor”

Osman Özköylü, bu dönem her kadronun ağır maç programı ve dinlenme mühletinin az olmasından ötürü badire yaşayacağını aktardı.

Pandemiden ötürü yeni dönemde, daha kadroların tam olarak istediklerini alana yansıtamadıklarını gördüğünü tabir eden Özköylü, “Hiç orta verilmeyecek olması biz teknik adamları huzursuz ediyor. Geniş takımı olmayan ekipler da önemli problemler oluşacak. Lige devre ortası da verilmeyecek. Güç ve problemli bir devir olabilir. Burada teknik adamlara büyük iş düşecek. Her teknik adam için bu dönem önemli bir imtihan olacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Fanatik