Bizim Takım: Beşiktaş’ta esas sorun oyuncu değil oyun

SORU / Zafer Büyükavcı: Beşiktaş haftayı şok bir mağlubiyetle kapattı. Siyah-Beyazlılar’daki temel sorun ve tahlil size nazaran nedir?

Mehmet Demirkol: ‘Sergen Yalçın, bu kadronun süperstarı’

“Sergen Yalçın’ın grup değil, kulüpte bile yanına yaklaşacak isim yok. Misyona getirilme sebebi de bu. Fakat rahat değil. Misal Umut’la ilgili söyledikleri, aslında grupla ilgili. Bu santrfor listesini kabul etmiyorum diyor”

Beşiktaş’ı, grup Atiba ve Souza etrafında örüldükten sonra pahalandırmak daha gerçek olur. Şu anda Llajic, Oğuzhan, Mensah, Dorukhan 4’lüsünden 3’ü etrafında kurulan bir kadronun organize olması kolay değil. Savunma istikametinde yetersizler. Bir grup, orta alanından daha iyi olamaz. Bu mümkün değil. O yüzden grupla ilgili yapılan yorumları erken buluyorum. Öte yandan kalitede bir düşüş olduğu da açık.

‘Santrfor listesini kabul etmiyor…’

Sergen Yalçın bu grubun muhteşem starı. Kadroda değil, kulüpte yanına yaklaşacak öteki isim yok. Aslında vazifeye getirilme sebebi de bu. Lakin teknik takımıyla birlikte çok rahat hissettiklerini söylemek güç. Misal Umut’la ilgili söyledikleri, genç oyuncunun şahsından çok kadronun ortalamasıyla ilgili. Ben bu santrfor listesini kabul etmiyorum diyor aslında. Futbolun ve kulübün başındakilerin başları bu kadar farklıyken ne olur bilmek güç. Lakin Atiba ve Souza kadronun merkezini tuttuklarında oyun 180 derece değişir. Bu kesin.

Cem Dizdar: ‘Topu rakibe vererek kazandık, ne demek?’

“Trabzon’da maç sonrası ‘Topu rakibe vererek oynadık’ tipi tuhaf açıklamalar okuduk. Futbolda top, rakibe verilmez. Topu almış rakibin topla etkisiz oynamasını sağlamak öteki bir şey. O vakit sorulur; “Konya’da neden topu rakibe vermediniz?”

Trabzon’daki galibiyet, Beşiktaş’ın oyun sıkıntılarını görmeyi engelledi. O maçtan sonra “Topu rakibe vererek/bırakarak oynadılar/oynadık” tipi tuhaf açıklamalar okuduk. Futbolda top, rakibe verilmez. Topu almış rakibin topla etkisiz oynamasını sağlamak öbür bir şeydir. O vakit sorulur; “Deplasmandaki maçta topu neden Konya’ya vererek oynamadınız?”

‘İkili, üçlüler ortası ahenkte da sorun var’

Beşiktaş’ın sorunu da bir çok kadro üzere oyuncu sorunu değil, oyun sorunu. Oyunu bildiği argüman edilerek alınan oyuncuların (N’Skala, Welinton ya da Mensah) yapamayışlarında ‘takım düzeni’ne, ikili üçlüler ortasındaki ahenge ve idman kıymetlerine bakmak işin aslıdır. Beşiktaş bu meçhul kurguyla iki kazanır, bir kaybeder… Ya da tam tersi!

Ali Ece: ‘Daha eşgüdümlü ve tahlil odaklı olunmalı’

“Eğer argüman edildiği üzere usûlsüzlükler varsa; bu idare, Fikret Orman Yönetimi’ni duruşmaya havale etmeli, taraftara değil! Taraftar aslında o eski idaresi bu yüzden istifaya davet etti ve bu sayede siz, yeni idare seçildiniz.”

Beşiktaş’ın 1 numaralı sorunu, idarenin eşgüdümsüz çalışması. Fikret Orman Yönetimi’nin mali açıdan çok berbat bir miras bıraktığını çoğumuz biliyoruz, fakat sağ bek transferinin neden geciktiğini sorunca, yanıt olarak, “Fikret Orman Yönetimi’nin bıraktığı makûs miras” denilmesi, vakit kaybından öteki bir şey değil. Şayet argüman edildiği yahut Atilla Türker’in yazılarında evraklarla gösterdiği üzere usûlsüzlükler varsa; yeni idare, eskisini duruşmaya havale etmeli, taraftara değil! Taraftar esasen o eski idaresi bu yüzden istifaya davet etti ve bu sayede kongrede siz, yeni idare seçildiniz.

‘Scout transferi için hoca ikna edilmeli’

Artık tahlil bekleniyor. Teknik yöneticisi, scout transferleri için ikna etmek de idarenin misyonu olmalı. Daha eşgüdümlü ve tahlile odaklı çalışılmalı. Zararın neresinden dönersen kârdır; yenisi, eskisine bakmadan Beşiktaş’a düzey ve maaş olarak uymayan oyuncularla yollar ayrılmalı, şok terapi niteliğinde radikal bir takım revizyonu yapılmalı!

Deniz Çoban: ‘Ersin deneyimli olsa Beşiktaş o golü yemez’

“Ersin yetişemedi ve top kornere çıktı. Topu orada bırakıp kalesine döndü. Konyasporlu oyuncu da yeni bir top aldı ve Beşiktaş savunması toparlanamadan korneri kullandı. Ersin yanındaki topu alıp, topla birlikte alana dönse, o korner kullanılamayacaktı.”

Sergen Yalçın pas oyunu oynatıyor. Oyun, savunmadan kurulsun istiyor. Beşiktaş; Caner ve Gökhan üzere oyun kurucu iki bekini kaybetti. Necip ve N’Sakala üzere geriden oyunu kurmakta zorlanan iki beke kaldı. Welinton ve Dorukhan da pas oyununa katkı sunamıyor. Bütün yük Vida’ya binince, o da üzücü yıkıldı. Moral olarak da fikir, büyük yanılgılara imza attı. Orta alanda savunmaya dayanak verecek kimse yok. Üretken, liderlik özellikleri olan futbolcu yok. Savunma ve hamle sınırı ortası kopuk. Topu üçüncü bölgeye taşımakta zorlanıyorlar. Oyuncular kaçak güreşiyor.

‘Topu alarak içeriye girse, oyun başlamaz’

Birinci gole dikkat ettiniz mi? Kaleci Ersin topa yetişemedi ve top kornere çıktı. Topu orada bırakıp kalesine döndü. Konyasporlu oyuncu da yeni bir top aldı ve Beşiktaş savunması toparlanamadan çabucak korneri kullandı. Ersin yanındaki topu alıp, topla birlikte alana dönse o korner çabucak kullanılamayacaktı. Bunu yapmak deneyim gerektirirdi ve bu deneyim maalesef Beşiktaş kalecisinde yok

Fanatik