İngiltere kupa hasretine son verebilir mi?

Tolgahan AKKUŞ – AJANSSPOR

Sanayi ihtilalini gerçekleştirdikten sonra, ticari ve siyasi tesir alanını arttırmak için, sonlarını “üzerinde güneşin batmadığı ülke” yakıştırması yapılacak kadar genişleten ve 1800’lü yılların başında dünyanın tek muhteşem gücü olan İngiltere… Çağdaş vakitlerde emperyal kuvvetini Avrupa kıtasının önde gelen ülkeleri ve Amerika ile paylaşmak durumunda kalsa da, sosyoloji ve lisan ideolojisi perspektiflerinden bakıldığında hala belirleyici ve istikamet verici medeniyetlerin başında geliyor.

Üzerinde Güneşin Batmadığı Ülke

Kimine nazaran sömürgeci, kimine nazaran yayılımcı olan bu ekonomik ve kültürel hegemonya, mevzu futbol olunca da kendini gösteriyor. Dünyanın en çok izlenen ligi İngiltere Premier Ligi ve onu oluşturan paydaşlar, Amerika’dan Asya’ya varan bir hinterland da ağır ilgi görüyor. O denli ki; Washington’da yapılan bir futbol sohbetinin gündemi, Kahire’de yapılan bir sokak maçının kahramanı, Pekin’de en çok izlenen futbol müsabakası daima İngiltere’den.

Futbolun beşiği, alanda, milletlerarası arenada kulüpler bazında sürdürülebilir bir muvaffakiyet elde etmiş durumda. 2020 – 2021 dönemi Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi’nin dört finalistinin üçü İngiltere’den geldi. Yakın geçmiş Avrupa futbol tarihi buna emsal onlarca örnekle kaplı…

55 Yıllık Hasret !

Gelin görün ki; husus futbol ulusal grubu olunca İngiltere’nin üzerinden kara bulutlar eksik olmuyor. Durumu özetleyebilecek en iyi söz kümesi; hayal kırıklığı… 1996 Avrupa Şampiyonasında yarı final ve 1990 ile 2018 Dünya Kupası yarı finallerini saymazsak, konut sahipliği yaptığı 1966 Dünya Kupası şampiyonluğu hariç memleketler arası bir başarısı bulunmuyor. İngiltere futbolu, 55 yıldır ulusal ekipler düzeyinde kupaya hasret !

2002 – 2012 ortası parmak ısırtan bir takıma sahipti

2000’li yılların başında, çabucak her turnuvaya kağıt üzerinde favori gösterilerek katılan lakin bir türlü arzuladığı sonuçları elde edemeyen İngiltere Ulusal Grubu yakın geçmişte, iyi bir kuşak yakalamasına karşın Ada’ya kupa ile dönemedi. Bilhassa; 2002, 2006, 2010 Dünya Kupası tertipleri ile 2004 ve 2012 Avrupa Şampiyonalarına karşılık gelen, 2002 – 2012 ortası on yıllık dönemde İngiltere, parmak ısırtan bir takıma sahipti. Rio Ferdinand, John Terry, Ashley Cole, Steven Gerrard, Frank Lampard, David Beckham, Paul Scholes, Joe Cole, Michael Owen, Wayne Rooney… Liste; Alan Smith, Jermain Defoe, Theo Walcott, Shaun Wright-Phillips, Ashley Young, Scott Parker, Jamie Carragher, Glen Johnson formunda uzatılabilir. Bu devirde, bu altın nesille katıldıkları turnuvalarda, seçkin görülen bir ulusal kadro taraftar dayanağını de gerisine alan İngilizler, kupa kaldıramayarak tekrar beklentilerin altında kaldı.

2002 ve 2006 Dünya Kupası ile 2004 Avrupa Şampiyonasında kümeden çıkmayı başaran İngiltere, üç turnuvada da çeyrek finalden ötesini göremedi. Daha da berbatı, büyük umutlarla ve beklentilerle başlayan 2008 Avrupa Futbol Şampiyonasında kümeden çıkamadı ve turnuvaya katılamadı. Sonrasında, birinci kere Afrika kıtasında düzenlenen ve Güney Afrika’nın mesken sahipliği yaptığı 2010 Dünya Kupası İngilizler için son 16turunda tamamlandı. 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda ise çeyrek finalde elenen İngilizler yeniden beklentilerin altında kalmış oldu.

2012’den Bu Yana…

Brezilya’nın konut sahipliği yaptığı 2014 Dünya Kupasında, küme etabında üç maçta sadece 1 puan toplayabilen İngilizler, kümesi son sırada tamamlayarak şampiyonaya veda etmek durumunda kaldı. 2016 Avrupa Şampiyonası’nda ise, son 16 çeşidinde tarihinde birinci defa Avrupa Futbol Şampiyonası’na katılan İzlanda karşısında 1-0 öne geçtiği maçtan, 2-1 mağlup ayrılan İngiltere, çeyrek final bile göremeden meskenin yolunu tuttu. Rusya’da düzenlenen 2018 Dünya Kupası İngiltere için görece beklentileri karşıladı. Toplam piyasa bedeli 1,5 Milyar Euro olan; Jamie Vardy, Harry Kane, Dele Alli, Raheem Sterling, Marcus Rashford, Kyle Walker, Jordan Henderson, Eric Dier, Harry Maguire, Jesse Lingard’lı takımıyla, göz kamaştırmasa da yarı final görmeyi bildi. Hırvatistan karşısında uzatmalarda yediği golle 2-1 mağlup olan İngiltere tahminen final göremedi ancak Gareth Southgate idaresinde yeni bir nesil yakalama umutlarını yeşertti.

Yeni Turnuva & Yeni Umutlar

Pandemi kuralları nedeniyle geçtiğimiz yıl ertelenen ve 11 Haziran’da başlayacak EURO 2020’ye; Almanya, Azerbaycan, Danimarka, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İskoçya, İspanya, İtalya, Macaristan, Romanya ve Rusya ortak mesken sahipliği yapacak.

İngiltere; 2018’deki dördüncülüğün üzerine inşa ettikleriyle bu sefer beklentileri karşılamak ve 55 yıllık kupa hasretini sonlandırmak istiyor. Kağıt üzerinde favori gösterilmek uğurlu gelmeyip, tek başına bir mana tabir etmese de İngiltere; 4,60’lık oranla şampiyona favorisi olan Fransa’nın akabinde, 5,00 oran ile ikinci favori olarak gösteriliyor. Gareth Southgate’in; Aaron Wan-Bissaka, Eric Dier, Patrick Bamford, Jamie Vardy üzere isimlere yer vermediği 33 kişilik aday takım şu halde:

Eleme Kümesi’nde oynadığı sekiz maçta, 37 gol atarak yedi galibiyet alan İngiltere Euro 2020 biletini almıştı. İngiltere, D Kümesinde Çekya, Hırvatistan ve İskoçya ile uğraş edecek ve üç rakibi ile de Wembley’de oynayacak. Avrupa’da her geçen gün kısıtlamaların azalması ile birlikte, maçlara en az %50 kapasite ile taraftar alınacağı öngörülen bu konjonktürde İngilizler, kıymet biçilemez bir taraftar takviyesiyle alanda olacak.

Geçmişten alınan dersler, 2018 Dünya Kupası’nda gelen yarı finalin özgüveni, küme maçlarını Wembley’de oynayacak olmanın avantaj ve heyecanıyla küme maçlarına hazırlanan İngilizler muvaffakiyet öyküsü yazmak için hazır! Neden olmasın?

Bize de; bizim deyimlerimizle “tarih tekerrürden ibarettir” ile “şeytanın bacağını kırmak” aralığındaki bu öykünün kahramanlarını keyifle izlemek düşüyor. Kendi deyişleri ile “Come on England!”

Keyifli seyirler.

Ajansspor