Yalçın Ayhan’dan Beşiktaş itirafı: Sinirden ağladım!

Futbolu bıraktıktan sonra neler yapıyorsunuz? 

Futbolu bıraktık lakin sporu bırakmadım. Sporu esasen seviyorum. Futbolda da sporu farklı bir formda kendimi geliştirme açısından bir araç olarak kullandım. Başarılı oldum. Sıkıntı oluyor açıkçası; zira amatörden bu yana 30 yılımı futbola verdim. Alışacağız fakat bakalım. Önemli manada bir boşluk oluştu. Sabah kalktığımda bir dert yok. İdmana yetişeceğim üzere. Bununla ilgili problemler. Maçları izlerken, kendi mevkiimdeki oyunculara bakarken bunun badiresini yaşadım vakit zaman. Bu hasret her vakit olacak. Olmaz dersek hakikat konuşmayız.

Futbolun içerisinde kalmaya devam edecek misiniz yoksa farklı bir yolu mu seçeceksiniz? 

Açıkçası antrenörlükle ilgili bir fikrim yok lakin antrenörlük kursuna katılmayı düşünüyorum. İlerleyen devirlerde; muhakkak yorumculuk ismi altında kendi bilgi ve birikimimi beşerlerle buluşturmayı dilek ediyorum.

Ulusal Kadro’yu nasıl değerlendirirsiniz? 

Ulusal Kadro’nun şu andaki süreci; inanılmaz yetenekli ve genç oyuncuların bir ortaya geldiği, bizim geleceğimiz olarak söyleyebilirim. 7-8 sene bizi başarılara ulaştıracak bir Ulusal Ekip görüyorum ben. İnşallah bunda da yanılmam. Bu süreçte yakalayacakları skorlarla; hem kendi isimlerine bir özgüven hem de ülkemiz ismine ulusal hisleri son vakitlerde perçinleştirdik diye düşünüyorum. Şenol Güneş ve takımıyla bu hisleri hissediyoruz ve inşallah uzun yıllar hissetmeye devam ederiz. Bizim bayrağımız çok farklı. Ulusal Grubumuz çok farklı. İnşallah başarılı olurlar. Son oynadığımız karşılaşmayla ilgili birinci yarıda istediğimiz performansı sergileyemedik. İkinci yarıda Cengiz Ünder değişikliğiyle birlikte hücumumuza ve oyunumuza önemli manada çok katkı sağladı. Sakat oyuncuların ve hazır olmayan oyuncuların geri döndüğünde Ulusal Kadro’nun önünde hiçbir mani görmüyorum.

Efecan Karaca ve Cengiz Ünder çok konuşuldu. Efecan’ın Almanya performansı Şenol Güneş’in tercihinde bir etken olabilir mi? 

Natürel bu da bir etken. Siz de takdir edersiniz; Cengiz Ünder’i takip eden spor medyası “Cengiz’in sakatlıktan çıkıp, tam olarak hazır olmadığını düşündüğünden dolayı” bu türlü bir tasarrufta bulunduğunu ön görmüştü. Cengiz Ünder, A Ulusal Kadromuz için vazgeçilmez bir oyuncu. Efecan’ın başlaması ne kadar doğalsa, Cengiz Ünder’in ilerleyen yıllarda A Ulusal Kadromuz için ne kadar pahalı olduğu tezini değiştirmez. Şenol Güneş, hazır oyuncuyu gördü. Baht verdi. Bunlar bir seçenek. Ulusal Ekip’te formda oyuncunun oynaması her şeyden öte. Adalet ve takımdaşlık ismine bu bu türlü. Ulusal Kadro’ya seçilen oyuncuların hepsi çok bedelli oyuncular fakat orada adaleti, hakkı teslim edersiniz orada hem muvaffakiyet hem de huzur gerçekleşir diye düşünüyorum.

Ozan Tufan’ı nasıl buldunuz? 

Ozan Tufan potansiyeli çok yüksek bir oyuncu. Özelliklerinin kendisi farkına varsa. İş işten geçmeden, nerelere gelebileceğinin kendi de varır diye düşünüyorum. Topla dribling halinda çalım atacak ve ekibi rahatlatacak bir oyuncu. Çok farklı meziyetlere sahip. Şu anda günümüzdeki futbola resmen uyan bir oyuncu. Hem Ulusal Kadromuz için hem de Fenerbahçe için büyük bir talih. Hayatında da önemli adımlar atıyor. İnşallah bu da profesyonelliği açısından, kendi gelişimi açısından da faydalı olur diye düşünüyorum. Bizim pahalı oyuncularımızdan bir tanesi.

Transfer devrinin şampiyonu Fenerbahçe, inanılmaz transferler yaptı. Daima avantajlarını konuştuk ancak bir dezavantajı var mıdır bu işin? 

Bu süreci, haftaları müspet manada skor olarak geçiş sağlarsanız hoca ve topluluk için bir moral olur. Bu kadar transfer yapılır; kendi konutunuzda kazanamama, dışarıda da istenilen futbolla skor gelmezse bu demorileze eder. Karagümrük maçında Fenerbahçe’nin kazanmasının hem Erol Hoca için hem topluluk için inanılmaz müspet olarak görüyorum. Yeni bir olgu, ekibin demorilize olmaması gerekiyor. Kazanarak takımdaşlık ismine belirleyici bir maç olduğunu düşünüyorum. Ulusal ortaya moralli geçişi, Erol Bulut da kendini geliştiren bir hoca. Kendisiyle çalışma fırsatı buldum. Başakşehir’de 3 sene, Malatyaspor’da kısa bir devir. Erol Bulut’un başarılı olacağını düşünüyorum. Yapılan transferler, idareli temaslı olarak kendi oyun sistemine uyan oyuncuları tercih etti. Fenerbahçe topluluğunun hayal kırıklığı yaşayacağını düşünmüyorum. Yüzde 80-90’ı nokta transferler.

Tercihler kadroda mental manada meseleler yaratabilir mi? 

Sorun yaşanmaz dersem olmaz. Oyuncu ne kadar yüksek sayı alsa da oyuncu oynayarak keyifli olur. Erol Bulut’un hakkı teslim ettiği görünürse, bence hiçbir badire yaşamazsın. Erol Bulut’un isme değil, performansa baktığını net bir formda söyleyebilirim. Erol Bulut da mesleği açısından Fenerbahçe’yi bir basamak olarak görüyor. Başarılı olmak zorunda hissediyor.

Galatasaray’da derbiyle birlikte performans düştü üzere gözüküyor. Galatasaray nasıl olur? Falcao’yu bu dönem izleyebilir miyiz? 

Galatasaray’ın derbiyle düşüş yaşadığını düşünmüyorum. Zira o maçı kazanabilirdi. Konumlara giren bir Galatasaray vardı. Aslında soru işareti başlayan karşılaşmalar; Rangers ve Kasımpaşa müsabakalarıydı. Orada önemli manada ofansif oyuncuların, beklentilerin altında kalması. Kimi oyuncuların vücut lisanı benim dışarıdan da gördüğüm orada mutsuz olduğunu gösterdi. Belhanda’nın Rangers maçındaki performansı, keza Feghouli’nin.

Bu oyuncuların Kasımpaşa maçına da birebir motivasyonla gelmesi, Fatih Terim’i de önemli manada zahmete soktu. Fatih Terim ne kadar hırslı, kazanmayı isteyen bir hoca; uzatma dakikalarında kulübeyi bırakıp, soyunma odasına gitmeye yelteniyorsa önemli manada sorgulanması gereken şeyler olduğunu düşünüyorum.

Bu dönem Galatasaray’dan seri görebilir miyiz? 

Çok tecrübeli bir teknik yöneticileri ve grubu var. Negatif etkiyi, müspete çevirecek güce sahipler. Çok tecrübeliler. İdareyle sanırım bir zahmetleri vardı. Bu süreçte de bunları çözme ismine, ulusal ekip ortası onlar ismine da çok yararlı olacak diye düşünüyorum. Mental manada sorun görüldü. Bu oyuncuların badireleriyle, transfer periyodu de bitti. Galatasaray’ın dertleri çözüp, önüne bakması gerekiyor. Bazen yenilgiye isyan edersiniz. Galatasaray’da şampiyon olunan senede Belhanda ve Feghouli mücadeleci yapılarıyla ön plana çıktı. Lakin bu 2 maçta önemli manada badirelerin olduğu görüldü. Galatasaray deneyimli topluluk, idare ve hoca. Bu süreyi iyi değerlendirecekler diye düşünüyorum.

Sergen Yalçın taraftarın çok sevdiği bir isim. Başarısız bir manzara var şu andaki tabloda. Mevcut takımla Beşiktaş ne yapar bu dönem? 

Sergen Yalçın haklıyken, haksız duruma geldi. Neden derseniz son 2 haftadaki ekip imgesi hem defansif hem de ofansif manada ne yaptığını bilmemesi idare ve topluluk tarafından da sorgulandı. Konya ve Gençlerbirliği maçındaki performans önemli manada tartışıldı. Ulusal kadro ortası herkese iyi gelecek. İdareyle hocaların, hocalarla futbolcuların alana odaklanacağı bir periyot olarak düşünüyorum ben açıkçası. 

Balotelli gelse Harika Lig’de iş yapar mıydı? 

Performans manasında yapardı lakin. Hoca da esasen muhakkak riskler taşıdığını söz etti. Takımdaşlık her şeyin ötesinde. Beşiktaş’ın aidiyet hissini yaşamayacak, kendisini ekip arkadaşlarından üstün görecek düşünceli bir oyuncu profili; hoca da çok tecrübeli bu manada. Kabul etmemesi pek olağan diye düşünüyorum. Bildikleri oyuncuyu tercih ettiler. Aboubakar da iştahlı geldi. Sıhhat problemlerini da inşallah yaşamaz. Beşiktaş’a da faydalı olur diye düşünüyorum açıkçası.

Abdullah Avcı, Beşiktaş’ta neden başarılı olamadı? 

Bununla ilgili bilgim yok fakat ben Abdullah Avcı’yla en son Başakşehir’de 3 sene çalışma fırsatı buldum. Şanslı olduğumu düşünüyorum zira Abdullah Hoca bu ülkenin yetiştirmiş olduğu en büyük bedellerden ve sistem hocası. Gerçek karakter. Beşiktaş’taki oyuncu kümesinin Beşiktaş’ta teknik ve taktik kısmında kendisine yardımcı olmadığını düşünüyorum. Oyuncu kriteri yetenekli lakin hocanın tercih ettiği oyun sistemi pek göremedim. O ahenk uymadı. Oyuncuların muhakkak sayılar alması, her şeyi düzgün yapıyor manasını taşımıyor. Beşiktaş’ta herkes kişisel olarak kendi performansına odaklanmış durumda. Takımdaşlığı aslında Abdullah Hoca, sistemini benimsetmeye çalıştı fakat oyun ve skor kendisini tatmin etmeyince önemli badireler yaşadı.

Geçtiğimiz dönemin şampiyonu Başakşehir bu döneme berbat bir başlangıç yaptı. Başakşehir neden döneme böylesine makûs başladı? 

Ben Başakşehir’de futbolcuların ekipte olmama kanısına sahip olduklarını düşünmüyorum. Herkesin Başakşehir’de oynamak istediğini, dilek ettiğini çok net bilen birisi olarak. Geçen yılın verdiği zihinsel yorgunluk, kadroda tesir etmiş olabilir. Bu periyotta de mental olarak hepsi birbirinden bedelli oyuncular. Bu ekip şampiyon oldu. Oyuncuların yeteneksiz olduğunu söyleyemeyiz. Ben şöyle bakıyorum; mental manada, odaklanma manasında kahırlar yaşadığını düşünüyorum. Çok kıymetli bir teknik yönetici, lider ve takımı var. Bu sorunu aşacağını düşünüyorum. Yanılabiliriz bu futbol. Her sene birebir olmuyor maalesef, bekleyip göreceğiz.

Beşiktaş ve sizin aranızda geçen tatsız bir hadise var. Neler hissettiniz ve kırgınlığınız kaldı mı? 

Tatsızlık değil. Biz anlaştık, ben kampa gittim. Sonraki gün bana, İstanbul’a dönmem gerektiği söylendi. Şaşırdım. İstanbul’a dönerken de. Bizler futbolcuyuz lakin insanız. İnsan kendine yapılmasını istemediği bir şeyi; ne olursa olsun karşı tarafa yapmaması lazım. Benim bireylere kırgınlığım olur, topluluklara olmaz. Bireyler her vakit gelip geçicidir. Topluluklar, kulüpler kalıcıdır. Benim o andaki kırgınlığım bireyleriydi ve bitti. Beşiktaş’ta altyapıda oynama sebebiyle, A kadro seviyesinde de Beşiktaş’a hizmet etmek için muhakkak fedakarlıklar yaptım.

‘Sinirden ağladım’

Maalesef nasip olmadı. İngiltere’den gelirken önemli manada ağlamışımdır sondan. Geriye baktığımızda yapabilecek bir şey yok. Başakşehir’de 3 sene önemli başarılı geçirdiğimiz dönem. Hem şahsî hem de ekip. Bu manada hiçbir düşünce ya da kırgınlığım yok. Üzüldüm mü? Çok üzüldüm. Geçti. Geçmese Başakşehir’de de o performansı gösteremezdim. Gruba da o enerjiyi veremezdim.

Benim kulüp transferinde hazır olmamam, oraya da yararlı olamayacağım manasını taşır. Futbol yalnızca futbol değil. Hem zihinsel, hem fizikî olarak oraya ilişkin olduğunuzu hissettirmeniz gerekiyor. Ben de bunu hissettirmişimdir.